-
1 yatak
yatak <- ğı> Bett n; Flussbett n; GEOL Schicht f; Vorkommen n, Lager n; TECH Lager n; fig Unterschlupf m, (Diebes)Höhle f; reiche(r) Jagdgrund; (Handels)Zentrum n;yatak çarşafı Laken n, Betttuch n;yatak esiri bettlägerig;yatak kasası Bettkasten m;yatak liman Flottenstützpunkt m;yatak odası Schlafzimmer n;yatak örtüsü Bettdecke f;yatak takımı (ganzes) Bettzeug n;-e yatak yapmak jemandem ein Lager bereiten;bilyeli yatak TECH Kugellager n;yatak yorgan yatmak krank daniederliegen;yatağa bağlanmak das Bett hüten müssen;yatağa düşmek fam (krank) ins Bett müssen;yatağa girmek zu Bett gehen; schlafen gehen;yatağa yatmak ins Bett gehen; sich ins Bett legen;-in yatağına girmek Frau mit jemandem ins Bett gehen -
2 yatak
1) Bett nt\yatak yapmak das Bett machen\yataklara düşmek das Bett hüten müssen\yatakta sabah kahvaltısı Frühstück im Bett\yatakta yatmak im Bett liegenyatağa düşmek das Bett hüten müssenyatağa girmek ins [o zu] Bett gehenbirinin yatağına girmek ( fam) mit jdm schlafen [o ins Bett gehen]
См. также в других словарях:
yatağına girmek — (birinin) kadın biriyle evlilik dışı ilişkide bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak — is., ğı 1) Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. R. H. Karay 2) Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte 3) Üzerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük